Uğursuz zamanlarınızla kolkola
Akrepleriniz

Kumdan kalelerinizde bedevi hademesi
Muktedir şarlatanların 
İltihaba kesiyor cümleleri.

Sabahlar bizimdir
Akşamlar ha keza

Gün ışır da ışır yarınların
Asker kaputu gibi sarıldığımız 
Sevdalarına usulca yüreğimde.

İntihar kılığındadır
Çocuk kalplerimizin endişesi
Soykırımdan tebessümdür
Doğan günlere ezanla giydirilen esvaplar.

Burası sarışın sahillerin 
Kıyı kenar canilerinin
Mısrasız güzergâhı

Çirkinlikle palazlanmış
DEMİR Beton resmi geçit şirreti.

Tarihi gerisin geriye aksatarak
Geğire tıksıra

Kapalı kapı ayaklanmalarına inat
Yoksun ve yoksul bir halk kuşudur,

Arabın bülbülüne ağlak
“” İÇ Oğlanlığı” etmeye
Teşne ve teneşir

“Başyüceliğe “ 
hadım edilmiş fitne ve fücûr
ardıllarında gönüllü akıl taksiratlı 
sersemlik yüklü 
muhbir ahlâksız toplamına
cellâtlık gönüllüsü.

HİÇ bir yere gidecek aklımızdır

İpekten çerçeveli atlasları
Yeniden çizdireceğiz

Aç gözlü kuş uçurtmayan
Anadolu rîya yaylaklarına.

Tarihin düzmeceliğinden 
Sahtekâr seccadeli kıbleleri
Şirk mürekkepli hokkalara
Batırdıkları
Frengi uçlu divitleri…

Savulun eyyy bre
Hurucu alessultandan
Hurucu karsaraya 
Vira vira göktengri
Vira vira akhenaton…

İşte bu devletse 
Kapkara piriketleriyle yükselip
Çınarların kavakların lâdinlerin iskeletlerini çıkartarak
Bütün çocuklarını, birer ikişer öldürüp
Tırnaklarında birikmiş pislik 
Dişlerinde fırça gezmemiş 
Tarih öncesi yosun tabakası ile
Ayaksızlanmalarını 
Acıkmış bir çakalın dişlerinden sızan
Çürük bir leş parçasına eşitleyen
Işık nefreti kanatlarıyla
Alahlarına secde ederek
Çamaşıra giden annesinin yorgunluğunu
Ölüm emri gibi emen
İmza dosyalarında birikmiş 
A4de bulunan , yazısız infazlardır…

(( rahmetli ECE AYHAN'a derin saygılarımla...))