Ben, yazılarımı, kimilerimizi memnun/ mutlu etmek , kimilerimizi de sözcüklerimle dövmek için yazmıyorum.
Göstermek zorundayım, hatamı görürsem ya da gösterilirsem, adam gibi özür de diler, kabahatimi düzeltirim de!
Düşünüp, taşınıp, araştırıp ve namusuna kefil olduğum doğruları bulabildiğimi göstererek, bir hayrım/yararım dokunur itkisiyle yazıyorum.
Başka türlü düşünüp,yaşıyor olsaydık, böyle bir “” alanı” kurmazdık, kısaca.

Ne seçilmiş bir insan ne de atanmış bir bürokrat umurumda değildir.Onların yüzü suyu için , her kim olursa olsun , akıl konumumu her defasında, gözden geçirmem,geçiremem değil, “” geçirmem””.

HUBBLE ( Nasa ) teleskopundan bakıldığında, çaresiz , umarsız , hatta ne idüğü belirsiz bir “” gûlle” gibi dönüp duran , bu sıradanın sıradanı gök cisminde yaşadığımızı düşünerek …
DÜŞÜNÜRSEK.
DÜŞÜNMELİYİZ DE!!!

ÖRNEĞİN , hali hazır cumhurbaşı Recep Tayyip Bey’e uygulanan tapınma ile 2. “”Abdülhamide”” uygulanmış tapınma arasında, pek bir fark göremiyorum,açıkcası.

Demek ki bir “” piyade” bölüğüne verilen , “ yerinde saaay” komutu uyarınca, saymaya devam edebiliyoruz…
Taksim ( İstanbul ) meydanında, “ Padişahım çok yaşa diyen, Recep Tayyip Bey posterleri taşıyan ,ileri görüşlü “”yurttaş/ kulları da”” gördük,değil mi!
Bu “” yerinde saay””” komutlu tapınmanın içine, Mustafa Kemal Paşamı da katabiliriz,bence.
Senelerdir “” İZİNDE” olanların , bir gün , İZİNLERİNDEN döndüklerini göreceğiz “” zaar”, ölmeden önce!
“”AKLIN”” , geleneksel Türk-müslüman kalabalıklar içinde, nasıl lânetli bir yeri olduğuna dokunalım birazcık.
Gereğinden fazla açıklamasına girişmemiz ,zorunlu bir vuruşma alanıdır artık “” AKIL” …
1974’de, jelâtin kurdeleli tümceleri ile “ Ben bir Osmanlıyım” diye HAYKIRAN Cemil Meriç’i , ilk sıraya almamız gereklidir.
Ben de bir zamanlar , Cemil Meriç cümlelerine baygındım, öğrenme alanlarımdan biriydi…
Öğrendim de …
Yalan yok.
HATA alanım diye boşa kürek çekmiyoruz.
Sağolsun DÜCANE CÜNDİOĞLU,son yıllarda ,uzun uzadiye emek verdiği “ Bir mabed işçisi Cemil Meriç / üç cilt “” yayınladı da, büyüteçin altında, nasıl bir SÖZ/ düşünce GELGİTLERİYLE karşı karşı karşıya kaldığımızı gördük, anladık.
“Batı düşündü ,aklını kullandı da ne oldu “ diye haykırıyordu Cemil Meriç, 1974’de.
EVET , batı,aklını kullandı ,kullandı da neler olmadı ki CEMİL MERİÇ ûstadım!
Bizlere hep yanlış yollar, yanlış tutumlar gösterdin, bir çok “ Türk” münevveri gibi…

Bu “yanlış yol tariflerini” bize ,tarihiyle, saatiyle Allahtan CÜNDİOĞLU gösteriyor …
HATA yaparken de öğrenebildiğimizi , öğrenebileceğimizi sakın unutmayın.
OSMANLI imp.luğu da denilen , son TÜRK imparatorluğu, 1. Dünya savaşından sonra da yaşarmıydı!
Ne alâkası var canım.
SİZ, hareminizde hangi cariyenizle düzüşeceğinizin hesabını yapıp , hangi sadrazamın ya da vezirin kellesini vurduracağınıza takılırken…

Birileri , sizin BATI DİYE diye böğürüp ,aşağılık kompleksinizden yataklara düşeyazdığınız , 20. Yüzyılın son , 21. Yüzyılın da ilk yıllarında, dünyanın “” yeniden yeni baştan “ paylaşılmasının ,uzak/yakın plânlamalarını yapıyor(du).

Sense, imam Hatip Dicle okullarının sayısını nasıl artıracağını!!!
Cübbeli denen şahsın, cehennem ateşine dayanıklı , “” yanmaz “” kefen pazarlamasıyla…
Cehennem ateşinden kurtaracak , SIRLI duaların pazarlamasına yönelik, TEVE programlarıyla…
Zekâtını vermeyen babanın oğlunun da, BÖBREK hastası olacağını anlatan “” dahiliye uzmanı” hekimlerinle…

Medeniyet ufkunda, şimşek gibi parlamaya and içiyordun !

Aklında olsun, takip eden yazıda, dünya egemenliğini,kimselere kaptırmak istemeyen birilerinin, nasıl vaziyet alabileceğini, bizzat kendi kayıtlarından anlatacağım sana!