BİZİM LÖPLÖP…

Sevgili YAŞOT(*) ağabeyimiz, yayınladığı  son derleme kitabında  , rahmetli TARSUSLU HUMMUSÇU LÖPLÖP Suphi abimizden de söz ediyor.

SIKIYSA etmesin.

BENİM bilegeldiğim LÖPLÖP , yattığı yerden kalkar, gider, YAŞOT’u uykusunda taciz eder (mi) , eder.

NERDEN mi biliyorum !

EEE, dinleyin o zaman.

Bu arada 1 MAYIS 2016 Pazar günkü , Hürriyet ÇUKUROVA ekinde, Sinan Tanyıldız da , köşesinde irice bir bölüm alımlamış, YAŞOT ABİMİZİN derlemesindeki LÖPLÖP yazısından.

12 Eylül öncesi birgün , kulağı çınlayasıca YAHYA YARAMIŞ, gündüz ortası gelir, ALİ BOL’un ( rahmetli ALİ BOLTAÇ ) maseresinin ( zeytinyağı imalathanesi ) önünde durur, LÖPLÖBÜN dükkânını keser de keser ; birkaç yapı ustasıyla birlikte.

Yani bugünkü CENGİZ TOPEL caddesinin ( ESKİ MALİYE önü ) , güneydeki MERSİN caddesi ile kesiştiği yerden söz ediyoruz.

DEVLET katına,gerekli bilgiler verilir, izinler alınır.

Gece yarısına doğru , zamanın YENİ SİNEMASI’NDAN çıkanlar , LÖPLÖB’ÜN dükkanında , hummalı bir yapı faaliyeti görüp, tebessüm ederek, uykulu gözlerle evlerinin yolunu tutarlar; dükkânın tüm pencere ve kapı kasaları sökülmekte, kaldırımda bir işçi, harç hazırlamakta, bir başkası da , tuğlaları ,sökülen kapı ve pencere kasalarının boşluklarına , örülmek üzere dizmektedir.

SABAHLARI , saat 4 cıvarında dükkânını açan LÖPLÖP, evlerine dönen PAVCONCULARA(!), o zamanki buğday pazarına ( KIRKKAŞIK önü ) , 82 EVLER yanındaki  , pamuk pazarına erkenden gidenlere , ÇORBA satmaktadır.

Bir de ne görsün “” O SABAH”…

DÜKKÂNININ yerinde yeller esiyor, DÜKKÂNI RESMEN kapı duvar . TÜM pencere ve kapı kasaları  sökülmüş ve yerine resmen duvar örülmüş, KARA SIVASI dahi çekilmiş duvarların.

ÇILDIRAN LÖPLÖP , bilin bakalım kimin kapısına dayanır, sabahın  “”O KÖR”””   saatinde!

ÇILDIRMIŞ haliyle , dükkânının hemen bitişiğindeki taksi durağındaki nöbetçiyi, tekme tokat(*!) uyandırır.

(*!) LÖPLÖB’ü yakından tanıyanlar , bu cümlemizin tamamen uydurma, abartı , sırf konuya tuz-baharat ekelemek amacıyla eklendiğini , hemen tahmin ederler.LÖPLÖP, gerçekten karıncayı bile incitemeyecek zerafette, yürekte bir abimizdi.

NEYSE…

ZAMANIN belediye başkanı , rahmetli avukat SEFA ÖZŞENOĞLU abimizin evinin kapısına , resmen DAYANIR…

 “” O EV  “,  ŞİMDİKİ DEVLET hastanesinin tam karşı köşesindeki , istasyona giden LANGEN bulvarının köşesindeki apartmandır.  

SEFA ABİ, pijama terlik , “Ne o lan Suphi, dellending mi (*) , sabahın köründe” diye diklenir.LÖPLÖB’ün de, “ Kalk lan kaaalk, dükkan gitti dükaaaan “ diye çığlık attığı  , odur budur  , rivayet dahilindedir.

ŞÖYLE ya da böyle,işin hoş tarafı şudur ;memleketin tanınmış bir çorbacı esnafı da olsa, sade bir yurttaşın, sabahın dördünde,kendine verilen bir zararın ŞAKA olduğunu bile bile, ilk panikle, memleketin BELEDİYE BAŞKANININ EVİNİN kapsına dayanacak kadar  , kendisini , SEÇİLENLERE yakın hissetmesi sıcaklığıdır.

İNSAN ilişkisi saflığıdır.

ARTIK böyle güzellikler yok.

"" artık bu solan bahçede , bülbüllere yer yok " mu artık ???

GERİ getirmeye gayret etmek,sanırım yine bizim kuşağın görevi olsa gerek.

ZİRA bizler, o güzelliklerin içinden , günahlarımızla ,sevaplarımızla süzülerek geldik.""İÇİMİZDEN ""olup da, “O”  güzellikleri kavrayamayanlar, DURDUK YERDE , bizi hor gördüleeer , aşağıladılaaar, ittirip, kaktılaaaar diye AKILLARI sıra, SAĞA SOLA  mağduriyet iltİhabı akıtanlar,  halen ülkemize,insanımıza , bilmem "" neler neler yaptııı bu hökmaaaat "" diyerek , zulmetmekle meşgûller.

YAŞAMIN olduğu yerde UMUT, mutlaka vardır.

SENİ daima sevdik LÖPLÖP, hem de karşılıksızca.

NOT : ÇOK istememize rağmen , sevgili LÖPLÖB'ün , şöyle OKKALI bir resmini , teknik bilgi eksikliğimzden dolayı koyamadık.

ANCAK resmini kullandığımız ufaklık gibi ruhu , tebessümü olan biriydi rahmetli... En kısa zamanda bu açığımızı , yerine getireceğiz.