ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
KARA ŞAHİN VE | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
KARA ŞAHİN VE

İŞGAL GÜÇLERİ / 2

 

TARİH , öyle aklınız sıra , kale arkası taraftarı gibi bağırıp, çağıracağınız bir BİLME-ANLAMA-ANLAM çıkarma sahası değildir.

SON bir aydır ülkemize kimler geliyor,kimler gidiyor!!!

Ne için gelip, ne içiyor/ ne yiyorlar veee  gidiyorlar!!!

BİLMİYORUZ.

BLACK HAWKS paralı askerler şirketinin , birkaç ay önce ülkemize geldiğini , gerekli altyapı temaslarını yaptığını , buna göre yer-yurt temini için önçalışma başlattığını , birinci bölümde aktardık.

EN önemlisi , göz göre göre topraklarımıza konuşlanacak olan bu “işgal” gücünün, ciddi düzeyde görünen ateş ve insan varlığının , yarın bizlere yönelmeyeceğinin, bölgedeki “ kimi satılmışlarla” birlikte , bir sabah aniden ,  içsavaş antremanına başlamayacağının umulması  düşünülebilir mi!!!  

HADİ tarihte biraz gezintiye çıkalım(mı)…

Nerey gidelim?

HAYDİ hazırlanın , TRUVA savaşlarına gidiyoruz. Hopaaaaa…

Truvalı prens PARİS, Sparta kıralı MENELAOUS’Un karısı ,güzel Helen’e aşık olur ve Truva’ya , hazineleriyle birlikte kaçırır.

Bunun intikamını almak için  SPARTA kıralı MENELAOUS ,ağabeyi MİKEN kıralı “” AGAMENNON’u”” ( dikkat ) , orduları komuta etmek üzere çağırır.

SONUÇTA Truva yakılır , yıkılır vs vs…

Bu savaştan çıkıp, ışık hızıyla Osmanlı’nın 2. Ahmet(*)dönemindeki  , önemli tasavvuf ehli üstadlardan , NİYAZİ MISRÎ’YE göz atmaya gidelim…

(*) 25  Şubat 1643-6 Şubat 1695 ))

 

“”[17 MART 1694’TEN 18 MART 1915’E VEYA MONDROS’TA ATILAN İMZA

Bu başlığı şöyle de atabiliriz: 17 Mart 1694’ten 18 Mart 1915’e veya ayağı bukağılı bir erenin 30 Ekim 1918de Mondros’ta attırdığı imza.

XVII. asrın sonlarındayız.

Devir İkinci Ahmed devridir. Hazret-i Niyazi’nin iş başında bulunan hainleri Padişaha tek tek bildireceği şayiası, devlet adamları arasında, özellikle de Kâdızâdelilerden Vânî-i Cânî lakaplı Mehmed Efendide telaş uyandırır. Sadrazam Bozoklu Mus­tafa Paşa, Mısrî Efendinin duasını almak isteyen ve sonra sefere çıkılma­sını münâsip gören Sultân II. Ahmed’i, bu zât geldiği takdirde büyük bir fitne zuhur edeceği yolundaki telkinleriyle fikrinden vazgeçirir.

Hazret-i Pîr, 30 Haziran 1693 Salı günü Edirne’ye gelip va’z etmek üzere Selimiye Camiine indiği zaman, halk caminin etrafını doldurmuş kalabalık­tan içeriye girilemez olmuştur. Bu durumu gören Sadrazam, Niyâzî-i Mısrî’nin eğer derhâl tutuklanıp sürgün edilmezse büyük bir karışıklık çıkacağını pâdişâha telkin eder; Mısrî’nin Limni’ye sürgünü hususunda bir ferman alır. Bunun üzerine Hazret-i Mısrî tekrar Limni’ye sürülür (1693). Hazret-i Pîr bu sefer incinmiştir ve giderken:

“OSMANLI’NIN İNKIRAZI (ÇÖKÜŞÜ) İÇİN DÖRDÜNCÜ KAT SEMÂYA BİR KAZIK ÇAKTIM. BU KAZIĞI BENDEN BAŞKA KİMSE ÇIKARAMAZ.”

der ve ayağındaki bukağı ile bir koçu arabaya bindirilip palas pandıras yola çıkarılır. Ve bir müddet sonra adada (17 Mart 1694) vefat eder.

Yıl 18 Mart 1915 İngiliz Agamemnon zırhlısı Çanakkale Boğazına girer ve Mecidiye tabyasına ölüm kusar; ancak Çanakkale’yi geçemez. İsabet alıp geri çekilir. Birinci Dünyâ Savaşı sonunda ateşkes isteyen Os­manlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918 yılında Limni Adasında Niyâzî-i Mısrî’nin gömüldüğü yere bakan Mondros Limanında Agamemnon(*) zırhlısında yapılan antlaşma ile Osmanlı’nın inkırazı (çö­küşü) tescil edilir.”””

 

Kaynak : [1] Dimitri KANTEMİR trc.Dr. Özdemir ÇOBANOĞLU Osmanlı İmparatorluğu’nun Yükseliş ve Çöküş Tarihi [Kitap]. – İstanbul : Çağ Yayınları-Cumhuriyet Kitap Kulübü, 4.Baskı – 2001.

 

(*) AGAMENNON gemisinin adı , elbette TRUVA savaşındaki “Helen” kıral ve komutan AGAMENNON anısına verilmiş olmalıdır .

 

 

Malûm , bu zamanın gördüğü en kanlı savaşlardan biri olan ÇANAKKALE muharebeleri sonucunda, geri çekilen düşman, MONDROS mütarekesinden sonra , BOĞAZI geçerek , DOLMABAHÇE önlerine donanmasını demirlemiş, toplarının namlularını da İSTANBUL’a çevirmişti(r)…

Ne tuhaftır ki, yıllar sonra birgün, İNGİLİZ kraliçesi 2. ELİZABET, (( aslı bazı büyük hacimli ihaleler için )) bir dostluk ve kültürel gezi amaçlı bir ziyarete gelir İstanbul’a…

Cumhurbaşı , ABDULLAH GÜL’dür.

Kraliçe, iki adet savaş gemisi ile gelmiştir İstanbul’a ve yine “ o zamanki” gibi , zırhlılar , DOLMABAHÇE önüne demirlerler.

Kraliçe , onuruna verilen yemeğin en hassas anında, belli ki daha önceden “ çalışılmış” bir eylem olmalı…

Kendi komuşmasını yaparken , aniden İNGİLİZ heyetinden kopup gelen bir görevli, avuçlarında taşıdığı özel minderin içindeki kıymetli kutuyu açıp, KRALİÇENİN önünde esas duruşa geçer…

 

KRALİÇE ,  son derece rahat ve kendine güvenen bir halle, CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL’e , bir takım iltifatlarda bulunup, yanına gelmesini “ rica “ ederek, O KIYMETLİ kutu içinde, ipeksi dolgu yastığının üzerinde parlayan MADALYAYI, “ zarif” bir hareketle, AG.’ün ,sol yakasına “iğneler”…

 

Bu madalya , İNGİLİZ kraliyetini çok özel sadakat madalyasıdır ve her ÖLÜMLÜYE nasip olmaz.

Bu madalya verilen “şahıs”, tartışmasız , İNGİLİZ kraliyetinin görece “” koruma” ve himayesi ile donanmıştır,ona göre “ haaa” noktasıdır.

 

Biz, birinci bölümde size, boşuna (ing ) EXETER üniversitesini bilenler parmak kaldırsın demedik.

 

Daha henüz ABDULLAH GÜL’ün , AKEPEDEN kışkışlanmasının artçı şokları yaşanmadı İKTİDAR koridrolarında, aksaraydaki gece uykularında…

 

Bir ülke düşünün.

Bir cumhurbaşı İNGİLİZCİ(!)…

 

Bir digeri Müslüman kardeşler””ci”mi acaba!!!

 

Unutmayın .

SON 150 yıllık siyaset hayatımızda, SİYASAL hareketler , daima DÖRTLÜ öbeklerle başlatılmıştır.

 

İttihat terakki… Mahmut Şevket Paşa- Cemal Paşa- Talât Paşa- Enver Paşa…

Mahmut Şevket paşa ,katledildi ve safdışı kaldı.

Talat’la Enver , sonuçta birbirine girdi.Enver, üstelik SARAYIN da damadıydı.

 

HALK partisinden CELAL BAYAR, REFİK KORALTAN, PRF FUAD KÖPRÜLÜ ADNAN MENDERES , dörtlü takriri verip, DEMOKRAT partiyi kurdular.

KÖPRÜLÜ , bilâhare istifa edip,siyasal mücadelede, sade bir m. Vekili gibi kaldı.

 

REFAH partisinden ayrılan ABDULLAH GÜL RECEP TAYYİP BÜLENT ARINÇ ABDÜLLATİF ŞENER de, AK partiyi kurdular.

 

Evvelâ ŞENER , gürültülü bir şekilde istifa etti.

AG., cumhurbaşı “ yapılarak”, siyaseten önü kesildi, ARINÇ da pasifize edilerek , oturma odasına alındı.

 

Şimdi ufukta , Amerika ile ingilterenin bilek güreşi mi var!

 

Not : başlığa koyduğumzu resmi, özellikle seçtik... 

 



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM
12. BÖLÜM

Tarih : 19.04.2024
Devamı...
 
 
TUTUNAMAMAK
12. BÖLÜM

Tarih : 17.04.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

2. BUYRUN
DEMEKKİ NEYMİŞ

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
7. BÖLÜM

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
6. BÖLÜM

Tarih : 26.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
5. BÖLÜM

Tarih : 25.02.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA