ANASAYFA  |  ÖNERİ VE ŞİKAYET  |  İLETİŞİM

BİYOGRAFİ HABERLER MAKALELER GİYOTİN HAVUZU İLETİŞİM
ÖLÜM VEFA BİZLER | HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi
  KADROMUZ
 
ÖLÜM VEFA BİZLER

GÖKYÜZÜNE BAKA BAKA...

Önce taptaze olan ölümle başlayalım yani tarih hocam, futbol antrenörüm ABDULLAH KÜÇÜĞ’ün ölümünü kastediyorum.

HOCAMI , 22 Ocak Perşembe günü, TARSUS mezarlığında sonsuza teslim ettik.

ABDULLAH KÜÇÜK , 1971 – 72 ders yılında TARSUS Amerikan kolejinde ,tarih öğretmenliğine başlamıştı.Futbol ve KOLEJ(*) geçmişini henüz bilmediğimiz için , gelir gelmez OKUL takımının başına yetkili öğretmen olarak getirilmesini biraz yadırgamıştık.

(*) Hocam da benim gibi orta mektepten sonra ,liseyi okurken ayrılanlardan. “HOCA” , bildiğim kadarıyla ,lise sonda ayrılmış.

KOLEJ, o yıllarda bakanlık bünyesindeki okullara göre, çok erken açılırdı ; Eylûn’ün ilk haftası olurdu açılış zamanı, çoğunlukla.TARSUS amatör liginde fırtınalar yaratan, aynı zamanda İDMAN YURDU genç takımında da , ilk onbirde oynayan kıdemlilere , “ ben geliyorum”  korkusu  tattıran  , gol koklamadaki tilkiliğiyle , yöneticileri ümitlendiren ben, bir anda KÜÇÜK HOCA’nın talimatıyla OKUL kalecisi olmuştum.

Gerçi , mahallede, futbola GAMSIZ’ın tarlasında , şimdiki MALİYE binasının karşısında bulunan PAÇKA pastanesinin yerindeki kurumuş meyve ağaçlarının arasındaki boşluklarda, sağa sola uçarak KALECİ olarak başlamıştım ama…

SANTROFOR ya da hele de sağaçık oynamak başka bir keyfti.

HERGÜN idman  yapıyorduk.HOCA, bize arada bir , zamanında nasıl büyük ve gelecek vaad eden bir topçu olduğunu fısıldıyor, biz de, o yaşların verdiği küstahlıkla , burnumuzun ucuyla, TARSUSÇA söylersem, “ Heye heye “ deyip geçiştiriyorduk.

Birgün ,olmadık bir şey oldu.

Malûm HOCA, geçirdiği bir trafik kazası sonucunda, biraz da mucizevi şekilde hayatta kalmış ama sol dizüstündeki , sağaltılamayan sorun,futbol hayatının bitmesine neden olmuş.

İSTER istemez, sol dizinden aksayarak yürürdü.

Bize de “lâf” gerek. ANINDA LÂKABI verildi; lenk uygun görüldü.TÜRK tarihinde, TİMURLENK’ten sonraki şahsiyet dedik.

HOCA da kırılırdı gülmekten .””Ulan””  derdi, “siz var ya siz”…

O gün , sahanın kenarında toplanmış, ter koşusunu takiben , parmak uçlarımızda, hafif hafif esniyorduk.”HOCA” dedik, “ senin bu topçuluk ne ayak?”…

CEKETİNİN içcebinden , dürülüp, bükülmüş , serçe parmak boğumu kalınlığında, solmuş, eprimiş gazete küpürlerini çıkarıp, bize rasgele dağıttı.

“Bakın ulan” dedi.

17,18 yaşlarında, kara bir oğlan.

ASLINDA ufak,tefek bir fizik.

FORMASIYLA değişik pozlar, yazılar, haberler var küpürlerde.O tarihlerde, yani elliler, FUTBOL ligi,yalnızcaİSTANBUL ANKARA İZMİR takımlarına verilmiş bir imtiyaz sanki.

ARADA bir Mersin’e, Adana’ya “gassaray, Fenerbahçe” falan gelip, özel maç yapıyorlar.Memleketin geri kalan “” 64” vilayeti d, ağzının suları aka aka, lig maçlarını , iki ya da üç günlük eskimiş gazetelerden takip ediyor.

DERLER Kİ, birgün bu kara oğlan, İÇEL karmasına,o yaşta seçilir.

Ne demek İÇEL karması; o yılların bölge MİLLİ takımı.Fener mi neyim gelmiş Mersin’e, Tevfik Sırrı’da maç yapacaklarmış.Mutlak TARSUS da akmıştır o maça,kolay mı fener geliyor , KARA APO da oynayacak.

ERENLERİN deyişine göre, kocca fener defansı , o güne kadar , ne PUŞKAŞ’DAN ne Metin Oktay’dan, ne de ŞÜKRÜ GÜLESİN’den  , bu kara oğlandan gördüğü eziyeti görmemiş.  

Bir punto , hem de kocamanından:

“” BİR YILDIZ doğuyor, gözün aydın İstanbul””.

HOCA, bu puntoyu,bizim elimizde tekrardan görünce , elleriyle kızaran gözlerini kapatarak, ağır aksak orta sahaya doğru yürüdü.

Ardından “ topları bana atın çocuklar” dedi.

MALZEMECİ 3 Ahmet( Göncü) , “Ulan bu hoca, acaba yazılan kadar iyi topçu mu ki” deyip, toplardan birini, “Yakala hocam” diye bağırıp, kaleci degajı gibi şandel(*) gönderdi.

(*) Topun altına girerek, ayağın yüz kısmıyla topu havalandırıp, kavis çizdirirek karşıya göndermek.

Ne mi oldu ŞANDEL gelen topa!?

O zaman,bu şandelin tadını çıkarmak için, önce bu kısmı hemen okuyun,sonra da gözlerinizi kapatıp, hayalinizde, olanları   görmeye çalışın.

Hazır mısınız?

Top, şandellenip, hocaya kavuşurken beraber,HOCA, sol/lenk bacağından fırlayıp, havada topu, kravatlı-süveterli göğsüne adeta yapıştırdı.

YERE inerken, sağ baldırında bir iki zıplatıp,şimşek gibi sağ bacağını geriye çekip,sabitleyerek, sol/lenk tarafının ayak yüzüne/tarağına zincirledi adeta.

DÖNDÜ, toprağa zarif bir ayak yüzü hareketiyle topu bıraktı,soluyla üstüne basıp,sağıyla destek aldı.

SONRA,APTAL APTAL O’na bakmakta olan bizlere dönüp, “ Başka bir emriniz var mı çocuklar “ demez mi!

O seneki futbol takımında ben,Orhan Yücel, Yılmaz Dokuyucu,(Dr) Oğuz Demirsoy,Kemal Tarım, hiç tevazû göstermeden belirteyim, birkaç yıl içinde, rahatlıkla 1. Ligde oynayabilecek yetenekte idik.

BU saniyelik gösteriyi, küçük dilimizi yutarak izlemiştik.

FUTBOLCU, hele de kaliteli olduğuna inanıyorsa, fırlamadır, hocasını ezmek ister,onu kendine mecbur etmekten hoşlanır.

AMA bir de saygı duyar, O’nun gerçekten İŞİN PİRÎ olduğuna inanırsa, “o hoca” , o takıma hükmeder, o takım zor yenilir.

BEN, o yıl, okul başladıktan ,tahminen iki ay sonra,kolejden ayrılıp,İstanbul KABATAŞ lisesine yatılı gittim.

İki kez okuduğum orta 3de, TARSUS amerikanı voleybolcu olarak temsil edip, ikisinde de il şampiyonu olmak, okul tarihinde ilk kez,orta “”üçden””  OKUL futbol takımına seçilmek gibi başarıların hiç birisi, APOLENK hocamın idaresinde, HALEN , İRİ DİLİMLİ , o kırmızı beyaz FUTBOL takımı  forması  ile sahaya çıkamamamın hüznünü, acısını, ûkdesini gönlümden silemez.

ABDULLAH KÜÇÜK, TARSUS Amerikan koleji mezunu, onyıl öğretmenlik yapmış,1972-73 sezonunda, TARSUS lisesi karşısında yıllardır yaşanan yenilgiler zincirini, LİSEYİ, 3-1 yenerek söküp atmış, berhava etmiş bir gönül adamıydı.

İSTERDİM Kİ, 21 Ocak Perşembe günü, TARSUS şehir mezarlığında , Amerikan koleji ve mezunlar derneği , çelengiyle-hocalarıyla-yöneticileriyle-talebeleriyle , sımsıkı bir halde ,ABDULLAH KÜÇÜK ağabeylerini sahiplensinler.

İSTERDİM ki, GÜNER BAYKAL abimize , cenazesi okul bahçesine getirilerek gösterilen VEFA’nın bir örneği de, canını-kalbini-gönlünü okulunun başta futbol olmak üzere, sportif başarılarına vakfeden / adayan ABDULLAH KÜÇÜK abimize de gösterilmeliydi dersem, çok şey mi istemiş olurum.

 

BU yeni ve amansız zamanların , üzerimize kâbus gibi çöken kötülük bulutlarına…

Duyarsızlaştırılma …

TAŞLAŞTIRILMA…

ÖTEKİLEŞTİRİLME

Ve

VİCDANLARIMIZIN ,betonarmeleştirilmesine , tüm kalbimizle KARŞI KOYALIM…

 

 

21 Ocak ,Perşembe günü

TARSUS şehir mezarlığında

Susayınca anladım suyun kadrini

Kütür kütür öksürünce sağlığın kıymetini…

 

21 Ocak Perşembe günü

Son kazma da vurulup, toprağa bırakılınca

ABDULLAH KÜÇÜK

DOKUNSANIZ AĞLAYACAKTIM…

 

Hocam için rahmetli ARİF DAMAR’dan tornistan ettim.

Affola…  



Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

    Bu Habere Henüz Yorum Yapılmamış..!



 
 HABERLER
 
EKSİK OLMAYIN YAŞIYORUM
13. BÖLÜM

Tarih : 20.04.2024
Devamı...
 
 
TUTUNAMAMAK
12. BÖLÜM

Tarih : 17.04.2024
Devamı...
 
 
 
 MAKALELER
 
BİR EMİNE ROMANI
İÇ DÜNYA ÖYKÜSÜ

Tarih : 10.01.2024
Devamı...
 
 
sonbahara merhaba
candan ve gönülden

Tarih : 14.10.2023
Devamı...
 
 
 
 GİYOTİN HAVUZU
 

2. BUYRUN
DEMEKKİ NEYMİŞ

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
7. BÖLÜM

Tarih : 27.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
6. BÖLÜM

Tarih : 26.02.2024 |
Devamı...

 

TUTUNAMAMAK
5. BÖLÜM

Tarih : 25.02.2024 |
Devamı...

 


 
 

 
 
ANASAYFA BİYOGRAFİ SIK KULLANILANLARA EKLE GİZLİLİK İLKELERİ İLETİŞİM


Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.

HÜSEYİN SUNGUR | Resmi Web Sitesi | huseyinsungur.com © Copyright 2015-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA