Güneş Akşamları

// Bize , O'na ve bu topraklara // 

Seni en güzel dinlemek 
Belki de benim harcımdır.
Şimdi sadece gülmek var elimizde
Şimdi sadece gülünç bir öfke,
Kalanı,çapaçul bir savaşa biriktirdiğimiz hazırlıktır
İnan,mutlaka…
Zararı artan servilik gölgelerinin
İstirahatidir, hep istirahatidir , tanışım topraklar boyunca

Şimdilik tebessümlerinde haine çalan kataraktları

Haine çalan karalar basmış gözbebekleri...

Bakın şimdi, kendimizi yeniden başlatabilmeliyiz
Yıldızlar,bulutlar,yıldırımlar
Kar ve yağmur ve hatta ölüm mukadder iken
İstemem yeter 

sokakların,caddelerin yürümemi beklemelerine…

Başkalarına göre esenlik durumları
Benden yana değil,anlamazlar 

Düş görmek,ayrılığa ağıt mıdır
Ben,nelere aîdim kısaca; aklım baliğ ve beliğ
Zorlayın uzakların gelmelerini,evvelâ anlayarak…

Ben kime hınç duyamadım
Asırlar hep öğretmenim halbukî
Ve harfleri yan yana getirmeyi
Adım,aşktan önce gelirken
Gökyüzü mürekkep
Kuyruklu yıldızlar divit idi…

Bütün bir TARSUS gecesi,ne kadar karanlıksa,
Aldırma,aldığımız nefes,beyaza çıkar 
Hatta bakışlarımız zonklayabilir
Gözlerimiz kavlar , sahtiyana durur
Aşksız,maşksız da kıvranır dururuz 
Alnımızın çatına yaklaşan 
Bir ihanete

 Gözbebeğidir uçurum döşeli sokaklar…

İşte hep bu çığlık 
Kendimize gelirken aradığımız
Çarpıntı,bulantı,başağrısı
Belki alışıldık kör görmelerimiz ki
Neleri göze almadık
Kimler kavuştu su gözlerine…

Çok aceleci , ayarsız adımlarımızla
İnce ve hassas toplumsal yerinde say
Nutuklarda “ bizim köy”le “ orda var olan “köy”
Büyütüldük,büyütüldük,büyütüldük

Kan düşer bildiği yerden
Öfke,öfkeyle pamuklar
Ebedî ulus akşamlarına…