Evet , bir önceki yazmızı , dünya tarihimizi anlamak , kutsal metinlerin işi olamaz , öyle " OL " deyince olur gibi havada asılı duran  cümlelerle hiç olmaz deyip bitirmiştik. Her geçen gün , bugüne değin bilegeldiklerimizin ya aksi ortaya çıkartılıyor ya da güvenilir olanların anlam irtifaları , daha da yükseğe çıkartılıyor. Yıllarca ISPANAK diye başımızın etini yemediler mi !

Uğruna , emerikan emperyalizmi, TEMEL REİS şeklinde yerlileştirdiğimiz çizgi film dahi  yaptırmadı mı. Gel,gör ki ISPANAK ( en sevdiğim sebzelerden biridir de ) hiç bir besin değeri olmayan ,sıradan bir yeşil zerzevatmış , o kadar. Haydi  Pozantı'ya geldik , çay ve istirahat molası...Bu şekilde önyargısız  , bilgilerimizin üzerine gittiğimizde, sanırım önümüzdeki zamanlar, çok daha aydınlık olacaktır.

Meselâ , yıllarca MISIR'da  " aslan başlı sfenks" diye bilegeldik. Meğer aslan değil,köpekmiş o " baş"... Sadece bu mu! Bizim SFENKS'in burnu , nereyi işaret ediyormuş ! SİRİUS takım yıldızını yani büyük SİRİUS küçük SİRİUS ...

Yani atalarımızın(!) büyük köpek / küçük köpek dedikleri yıldız takımını.Necm suresi , birinci ayet , neden ŞİRA yıldızının da rabbidir der ! Şira ne mi! Sirius yıldızı. Hem alemlerin rabbi, hem de şiranın rabbi. Biraz karışık değil mi!Müslümanların ev ödevi bu , ben karışmam... Düne kadar , Konya/Karaman cıvarındaki ÇATALHÖYÜK, geçmişimizin en eski yerleşimlerinin başı durumunda idi. Kısa zaman önce URFAMIZIN "" göbekli tepe" si , bu ünvanı oradan aldı.

Göbekli Tepe'nin sırları açığa çıktıkça , medeniyet tarihimiz , din dahil , ciddi değişikliklere uğrayacak gözüküyor.Tabii GÖBEKLİ TEPE deyince , mutlaka aşağıdaki isimleri yüksek sesle anmak noktasındayız:

PRF KLAUS SCHMIDT ... 11.12.1953 Almanya --- 20.07.2014 Almanya . ((Ani bir kalp krizi.)) O bölgede NEVALİ ÇORİ / VEBA VADİSİ , rahmetlinin , GÖBEKLİ TEPE'den önce anılması gereken son derece önemli kazılarıdır. Nezih Başgelen, Cihat Kürkçüoğlu ve Çiğdem Köksal da , mutlaka anılması gereken kazı kahramanlarımızdır. Dolayısıyla ,  uygarlık tarihimizin sırları ,gizemleri açık bir kafayla ortaya konur.İmam, müezzin kafalıların yapabileceği bir iş değildir. Bu arada , yazımıza kolye olarak aldığımız kitap kapak resmi hakkında da bir kaç kelime etmeliyiz.  Issık Köl'e ( Isığ gölü, Kırgızistan'ın kuzey doğusunda, KAZAKİSTAN sınırına yakın bir bölgededir ) dökülen bir ırmak kenarındaki mezarda bulunmuş, ALTIN ELBİSE.Muhtemelen bir " haşmetmaab "" için düzenlenmiş olacağını düşünüyoruz . Zira , elbise ile birlikte bulunan , son derece özenle resmedilmiş bir çanağın üzerinde , yüksek bir yöneticiyi belirten çizimler vardır. Buradan sessizce , insanlığımızın medeniyet şafağı olan SÜMER'e ( gerçekte Şumer ) geçiyoruz. Halen, kimin kimlerin ardılı olduklarını bilemediğimiz , zamanın çok yüksek, çığır açıcı uygarlığı . Şimdi kafanızı karıştırmaya geldi sıra. Böylesi bir dönemin öte uygarlığı , neden ilk ağızda kurduğu şehir kentlerinin ilkine  , ERİDU / UZAKLARDAKİ YUVA der... Malûm , UR- URUK- NİPPUR hemen  ERİDU'nun ardından kurulan site devletleridir. Bence çok tuhaf ... Üçüncü bölümde , merakımıza neşter atmaya çalışacağız...